Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öyle İşte !

Konuyla uzaktan yakında alakasız foto bana aittir, çalıp çırpmak da serbesttir *Hali hazırda bir kaç hazır yazım vardı onları yayımlamak için oturdum pc başına ama yayımlamadan önce bir bakayım bloglarda neler paylaşılmış dedim.Tıkladım bir yazıyı o da nesi, blogger kaldırmış yine yazısını.Dün de aynı şey olmuştu yine yayından kaldırılmış bir yazıyla karşılaşıp çıkmıştım blogdan (acaba kimden bahsediyorum!) Bu yazıyı okuyunca anlayacak değerli blogger dostumuz kendinden bahsettiğimi onun için ufacık bir not kendisine :''Ama neden yapıyorsun böyle ,neden siliyorsun da kapından döndürüyorsun bizleri!'' Notum bu kadar, umarım bir daha olmaz ,gerçi bunları dedim diye kızmayacağını tahmin ettiğim için rahatım..ama o da habire yayımladığı yazıları kaldırmasın kaardeşim ;) *Bir de şu blogdan, olmadı twitterdan, yetmedi face den yine yetmedi tlf da laf sokmalara uyuz oluyorum .İlla ki bana yapılması da gerekmiyor.Ne yani konuşacak cesaretiniz yok diye çemkirmeye ne ger

Farklı Olsa Bu Gün

Serdar Ortaç şarkıları kadar umarsız geçse bu gün  mesela... Gülsek nedensiz...Olabildiğince mutlu hissetsek...Olur olmaz sebeplerden ışıklar bulup aydınlansak...Yarın yok gerçeğiyle anı yaşasak...Ne kendi ne de başkalarının hatalarına odaklı olsak...Yapamadıklarımızı yapsak 5N aklımızda olmadan...Diyemediklerimizi desek ve ''Ne derler'' ''ne düşünürler''i aklımıza bile getirmesek...''Nasılsın?'' sorusuna bile gerçek cevaplar versek...Sevdiğimize sevgimizi en doğru biçimde söylerken; sevmediklerimizle de gerçek duygularımızı paylaşsak!..Korkularımızdan arınsak ve bir an bile olsa korkularımızın ana nedenini kavrasak...En sevdiğimiz şarkının ana karakteri olup şarkıya dahil olsak..Okuduğumuz kitabın yazarı olup okuduklarımızı en derinlerimizde yaşasak...Sıkıntılarımız rafa kaldırıp hiç yokmuş gibi hissetsek... Bu gün ;iç dünyamız yaşantımızda canlansa,hali hazırda görünen halimiz de iç dünyamızda kilitli kalan olsa ..Yer değişti

Düşündüklerim -2-

Nerede kalmıştık devam edelim.Madem ''isterük isterük ''diye ısrar ettiniz ;) - Evet farkındayım dil bilgisi kurallarına uymuyorum bak işte yine yapıyorum bu umursamazlığı !Dil bilgisi kuralları benim ''olmazsa olmaz'' kurallarımdan olamadı bir türlü.Bunda benim yazar olmamam da önemli bir etki sanırım.Beni böyle kabul edemiyorsan istediğin şekilde devam et.Ya benden uzak ol/yazılarımdan da tabi ya da sus ve oku sessizce çekil..Ben daha fazla bir şey yapamıyorum.Adım Hıdır değil ama elimden gelen budur... -Ben mükemmel değilim onun için sana senin istediğin gibi karşılık veremiyorum kusura bakma! Sevdiğini söyleyip bunu sadece lafta bıraktığını düşünüyorum, yoksa neden insan hem sevdiğini söyleyip hem de umarsızca kalp kırar ki! -Sen de haklısın ben kiiim dini bütün insan olmak ki ! Sürekli soru soruyorum, kafama bir şey takıldığında sorguluyorum,aklımı kullanıyorum,okuyorum ve anlayabildikleri hayatıma tatbik etmeye çalışıyorum,o kadar kendini beğ

Düşüncelerim!...

Ne yazayım şimdi! Siyasetten mi bahsedeyim; partisinin her yaptığını koşulsuz şartsız doğru bulanların ve diğer partinin her dediğini /yaptığını yanlış bulanların savaş alanı haline dönen siyasetten!...Ya da bir türlü anlayamadığım saçma ırkçılıktan mı ve bitmek bilmeyen saçma kavgalardan mı !...Yok ya ben yine kendi düşüncelerimle ilgili biraz sevimli/sevgili biraz asabi/şımarık yazayım bir şeyler yazayım.Durup dururken can sıkmaya değmez; şu üç günlük dünyanın derdi de bitmez zaten. İsim vermeden birilerine sesleneyim mesela buradan.İçlerinden biri de sizsinizdir belki (gerçi anlamanız için ip uçları da vereceğim bazı cümlelerin içerisinde)ama çoğu nette olmayanlardan olabilir(gerçi benim nette olmayan akrabam ve arkadaşım da kalmadı ki) -Sen şimdi ara ara yazıyorsun ya bana heh işte ben ;bana gıcıklığına mı yapıyorsun yoksa, samimi bulduğun için mi yapıyorsun bir türlü karar veremiyorum buna!... -Seni çok seviyorum arkadaşım ama senin bu takıntın beni deli edecek bir şey değ

Sevmek Değer Kazanır Sevdikçe

SEVGİ, tarifi  kişiye göre değişebilen bir kavram.Herkesin, herhangi biri ya da herhangi bir olay karşısında hissettikleri farklıdır çünkü.Ve bunu  6 milyar insana dağıtın; düşünün sevginin ne kadar çok anlama geldiğini,ne kadar büyük olduğunu... Bir çok şekilde ifade edebilirsiniz sevdiklerinize sevdiğinizi.Hissettiklerinizi sözlere dökebilirsiniz ağzınız iyi laf yapıyorsa ,kaleminiz iyi iş görüyorsa (tebessüm serbest ) şiir yazarak ifade edersiniz ki en makbulü bu diye biliniyor(ama tartışılır), gözlerine bakarsınız içinizdeki sevgiyi sahibi de hissetsin diye.Ya da sarılırsınız sımsıkı, sevginizin sıcaklığı   sevginizin sahibinin de içini ısıtsın diye (en sevdiğim şıklardan biri de budur benim)Veya  ima edersiniz,şarkı söylersiniz, tebessüm edersiniz,sohbet edersiniz,hediyeler verirsiniz,ararsınız ,kızdırmaya çalışırsınız bir şeyler yapar bir şeyler bulursunuz sevginizi hissettirmek için.Sizin nasıl bir yapıya sahip olduğunuza bağlıdır hissettiklerinizi hissettirebilmeleri

Artık Ben de Yazmayacağım !

Hiç kimse bloguna yazı girmiyor ,yazı girenler de aydan aya giriyor.Ben neden onlardan aşağı kalayım ki yazmama konusunda.Yazı yazmayacağım ben de! Gerçi şu an okuduğunuza göre yine tutamamışım kendimi yazmışım bir şeyler ama twitlerdan örnek verip çıkacağım sadece.Madem ayda bir yazılıyor ben de öyle yapacağım (gülmeeyinnn) Bana ayda bir yazı çok az onun için bari bunu haftada bire indireyim..''Ha gayret Elif,yazı işinde iyi olanlar ayda /haftada bir yazıyorsa sen de onları örnek al kendine ! Madem doğrusu bu,sen de doğru şeyler yap! '' Lafımı da çakar giderim... Haftanın şarkısı BU ŞARKI olsun...İyi bir hafta olsun hepimiz için...Haftaya görüşürüz bir başka twit postunda (komik oldu bu söz ya ,beğendim) RETWEETLEDİKLERİM: @ yanmasaldakikiz trip atmasın, dırdır etmesin, hep elimin altında gözümün önünde olsun ve nazlı nazlı süzülsün istiyorsanız.. japon balığı alın. ‏ @ lafsokrates Doğumdan sonra çok kilo ald

''Seni Seviyorum'' Diyemedim Ya La !

''Seni Seviyorum'' demek bazen çok zor gelir.Dünyanın en yalın ve en güzel sözüdür ama boğazınıza takılır kalır da ses olamaz bir türlü.Gözleriniz,yüreğiniz her haliniz der de bir diliniz diyemez...Bazen çekingenlik bazen utanma bazen çok daha fazla açıklama gereği duymanız bazen de türünü belirleme kaygınız engel olur ''Seni Seviyorum'u seslendirmenize.Ve bu yanlış aslında;sevgi öyle güzel bir duygu ki söylenmesi de hissedilmesi kadar bir çırpıda olmalı, karşınızdakinde can bulmalı... ama olmaz işte bazen olmaz, dile gelmez/gelemez. ''Seni seviyorum'' deseniz her şeyi içine alan koca bir dünya oluşturmaya başlarsınız iki yürek arasında.Kinden,zandan,kibirden,korkudan uzak...''Seni seviyorum''dediğinizde;''Sana güveniyorum,beraberken mutluyum,bana  huzur veriyorsun, yanında zaman nasıl geçiyor anlamıyorum, anımı kıymetlendiriyorsun, benim yanımda rahat ol,yarın ne olur korkularından uzaklaşıyoruz,beni kabullendiğin

Biraz Dikkat, Biraz da Saygı LÜTFEN!

Otobüs yolculuklarını çok da sevdiğim söylenemez.Eskiden yolculuklar çok daha çekilmezdi şimdi şükür tv ve internet  var  da yol nasıl bitiyor anlamıyorsunuz.Enteresan davranışlar(!) sergileyenler çıkıyor her zaman yolculuklarda! Buna ne televizyon ne de internet engel olamıyor(keşke olsa ) Film izleyen abi/amcanın kulaklık takınca ortamdan uzaklaştığını sanması bunlardan biri.Nerede olduğunuzu unutacak kadar filme kendinizi kaptırdığınızda :''Ulannnn'' ya da ''Hahahah çok komik..''gibi naralar atabiliyorsunuz otobüslerde ! İşi iyice abarttığınızda şoför: ''Biri şunu ikaz edip sustursun!'' diyebiliyor.Kulaklık takınca kimse görünmez olmuyor ,sessiz moda alınmıyor lütfen unutmayalım,unutanları uyaralım! Bir de telefonla konuşanlar var.Yolculuğa çıktığınızda telefon olmazsa olmazlardan.Şu saatte otobüsteyim/uçaktayım haberi verilir,molalarda sevdiklerimiz haberdar edilir falan filan..Ama kardeşim dakikalarca muhabbet edilmez ki! İlla

Herkes Aynı Hayatta

Uzaktan bakınca hepimiz aynı gibi görünsek de farklıyız... Farklı zamanlarda benzer şeyleri (az ya da çok) yaşayan ,farklı insanlarız aslında.Hepimiz mutlu olduğumuz gibi acı da çekiyoruz..Güldüğümüz kadar ağlıyor,düşündüğümüz kadar düşünülüyor,çalıştığımız kadar kazanıyoruz...Kaybediyoruz, hüzünleniyoruz,seviyoruz,yanılıyoruz,kırılıyoruz,sinirleniyoruz..Hepimiz aynı dünyanın aynı duygularını yaşayan farklı insanlarıyız sadece...Yaşananlar aynı bakışlar farklı, sebepler benzer ama hissedilenler farklı... Bazen kibrimiz bize olması gerekenleri unutturuyor, kimimiz bunun farkına varıyoruz kimimiz de kibrimize uyup ilerliyoruz.. Bilmiyoruz bizi bunaltan nedenleri ve sürekli birilerini suçluyoruz.Sürekli birilerinde kusur buluyor onları eleştiriyoruz.Bir şeyi unutuyoruz,belki de en önemli şeyi unutuyoruz:Kendimizde eksik olan şeyleri ! Neler mi onlar ? Herkesin eksiğini yine en iyi kendisi bilir ama çoğumuz işimize gelmediği için bunu da öteliyoruz.. Gerçi eksiklikler hatalar i

Köyümün Havası

Kısa süreli bir yolculuk sonrası da güzel anılarla dönüyor insan evine.Hele ki gidişiniz köyünüze yapılmışsa demeyin keyfinize.Kışın tüm asık suratlı haline rağmen güzellikleri görebilecek enerjiyi yüklüyor sevdiklerinizin sevgisi. Sevdiklerinizle görüşmek,gülmek bazen de bir birine takılmak,hatta havadan sudan sohbetlerden başlayıp alakasız konulara kaymak da güzel.Görüşemediğiniz zamanlarda geçen güzel anları paylaşıp fıkra modunda sohbetleri şekillendirme de çok güzel..Köy güzeldir ,herkes ara sıra kaçıp köyde almalı soluğu . Bahar gelecek diye fısıldıyor doğa. Kışın tüm doğa kendini uykuya alıyor ve daha çok ölümü hatırlatıyor insana.Ama baharda her yanın yeşillenip çiçekleneceğini bilmek de umut oluyor. Bazen korksanız bile çıkmalısınız yola devamında ne getireceğini bilmeden! Bazen de sizi korkutan yolculuklar enerji olur yaşamınıza bilemezsiniz.. Ne kadar eski olursa olsun köyde herkesin bir dağ aracı olmalı ki rahatça çıkabilin tepelere:) Gerçi benim gibi y